Arama Sonuçları: "Dağlık Karabağ"

Bölgedeki ulaşım koridorlarının açılması, Türkiye ve Azerbaycan arasında doğrudan ulaşımın sağlanması anlamına gelirken bölgesel dengelerin değişeceği yönünde endişeleri bulunan İran’ı rahatsız etmektedir.

Menendez’in, KOEP karşıtı bir tavır sergilerken Dağlık Karabağ konusunda Türkiye ve Azerbaycan karşıtı bir tutumla İran’daki Fars milliyetçileri ile paralellik göstermesi dikkat çekicidir.

Bu ziyaretin, İran ve Azerbaycan arasında artan gerilimlerin ortasında gerçekleştiğini ve görüşmelerin temel konusunun Güney Kafkasya’daki gelişmeler olduğunu belirtmek gerekiyor.

İran-Azerbaycan sınırında ortaya çıkan gerilimin arka planında eğer İran’ın İsrail’le ilgili kaygıları yer alıyorsa bu endişeleri gidermenin yolu, diplomasi ve bölgesel iş birliğidir.

Afganistan’ın dünyaya açılan tek kapısı konumundaki Kabil Havalimanı, ülkedeki diplomatik misyonların faaliyete devam edebilmesi için hayati önemde.

Biden’ın sözde soykırım açıklaması, önemli bir Ermeni nüfusa sahip olan İran basınında da yakından takip edildi.

Dağlık Karabağ sürecine ilişkin politika üretmekte başarısız olan İran, Moskova tarafından da bölgede istenmeyen aktör olarak görülmektedir.

Tahran yönetimi, savaş sürecini “Kafkasya’ya cihatçı gruplar taşınıyor” gibi manipülatif bir yaklaşımla idare edemediği gibi savaş sonrası yeni jeopolitik denklemde Ermenistan’la beraber kaybedenler kulübünde görünüyor.

Tahran’ın Dağlık Karabağ işgaliyle ilgili sergilediği net olmayan tutum, İran’ın güvenilir bir ara bulucu olmasını güçleştirmektedir.

Dağlık Karabağ işgalinin sonlandırılması, Güney Kafkasya’daki otuz yıllık yapay dengenin bozulması ve yeni, doğal bir dengenin kurulması anlamına geliyor.